28 Temmuz 2015 Salı


Küçük bir tatil önerisi: Bolu/Gölcük




       Geçen sene gitmiştim buraya resimlerini çektim ama bloğa ve blogta paylaşmaya pek zaman ayıramadım. Şimdilerde ise bloğuma daha çok vakit ayırmaya çalışıyorum. Bu yaz İstanbul dışında pek il dışına çıkamadım. Bende bilgisayarda bir dosya ararken bu resimleri gördüm. Yine orda olmak istedim. Yine aynı şekilde kız kardeşimle... :) (Bilemiyorum a da aynı fikirdemidir ki: ) 

       Aslında Bolu'ya giderken planlarımı Abant Yedigöller üzerine kurmuştum. Hatta bu binanın bu manzaranında orda beni karşılayacağından o kadar emindim ki kardeşime  "ya Gölcük nerden çıktı ben Abant Gölü'ne gitmek istiyorum" diye ısrar ediyordum. Bu satırları yazarken o günler canlandı gözümde. Ama onun zevklerinden de o kadar emindim ve o kadar memnundum ki içimden bir ses "sen Kevo'ya güven  pişman olmazsın" dedi ve buraya geldik. Burası Bolu'nun en çok sevidiğim yeriydi. Minibüse binip ormana girince beni heyecan kapladı. Kaynağı belirsiz bir mutluluk. İlklerde yeşil çalılık gittikçe ağaçların boyu uzamaya başladı. Belli bir yerden sonrası her taraf çamlarla kaplandı. Ormanın derinliklerine giderken bende tarifsiz bir huzur...



       Her tarafta gezi yolları vardı. Aileler gelmiş. Piknikler yapılmış. Mangal yapmak için özel yerlerde ateşler yakılmıştı. Gerçekten yönetim çok ilgilenmiş burayla. Çok güzel planlamışlar. Biz yine sabahın erken saatlerinde geldik. Güneş ışınları daha Gölcük'e yeni yeni vuruyordu. Hep söylerim güneşin doğuşunu ve sonrasında ki iki saati çok seviyorum diye. Burda da kendini çok güzel göstermiş. :)



       Oraya gittiğimde bir psikobat ruh haline büründüğümü hatırlıyorum.  Bu görülen her piknik masasında oturmak, her yoldan yürüyerek geçmek, sonra esen, serin bir yerde oturup manzarayı seyretmek istedim. Tabii her piknik masasına oturamadım ama her gördüğüm yoldan yürüyerek geçmeye çalıştım hatta gölün etrafını iki kere yürüdüm resim çektim bol bol. (Bugün bloğuma girdiğimde resimler kiminin görünmediğini kiminin de çok yavaş yüklendiğini gördüm normal bir durum mu anlayamadım. Bununla ilgili bir araştırma yapmalıyım ve bir çözüm bulmalıyım. Açıkçası bloğumda pek çok eksikler var. Bana göre en önemlisi "yorum bölümü" yok. Umarım bunu en kısa sürede çözerim. Bu konuda yardıma ihtiyacım var. :(  )

       Resimlere bakarken orda olmak istedim.( Şu an Yalova çok sıcakta...:)) Orası şimdi serindir. Yanına sevdiğin birkaç yiyecek alacaksın. Bir tane okumak için kitap. Bir mp3. Yanına da kafa dengi birini. Gideceksin oraya akşama kadar oralarda enerji toplayacaksın. Her zaman yanımda kurşun kalem, boş kağıt, silgi, tükenmez kalem, kitap vs bulunurdu. Nasıl olduysa o gün çantamdan çıkarmıştım onları. Arattılar kendilerini. :)



       Hep resimlerde bu evi görürdüm. Bir gün gideceğim diye geçirirdim içimden. Dediğim gibi  o gün Abant'a bu evi görmek için gidecektim. Canım kardeşim iyi ki varsın. :) O yüzden evi değişik açılardan sürekli çektim.

       Bu kurbağaların en şanslısı. Benim fotoğraf karemin içine girmiş. Ama neden? Ben kurbağaların bu kadar insancıl olabileceğini bilmiyordum. Gölün neresine gidip oturursak oturalım hemen gölde bize yakın yerlere kurbağalar doluşuyordu. Bir de bir süre bekledikten sonra daha da yaklaşıyorlardı. İlk başta ne olduğunu anlamadık. Herhalde onların bölgesine oturduk deyip yer değiştirip durduk. Her defasında aynı şekilde kurbağalar yine yanımıza geldi. Bi ara o kadar yorulduk ki artık yer değiştirmeye halimiz kalmadı. Kurbağalar da yaklaşmaya başladı. Korku filmi gibiydi. Kardeşim korkutmak için taş attı onlara. Bi de ne görelim bir tanesi taşın tadına baktı. Diğerleri de taşa doğru bir hamle yaptı. Baktılar ki yiyecek değil yine bize doğru yaklaşmaya başladılar. Eee ne yapalım kalktık oradan.  Biz gezmeye devam ederken aklımıza yanımıza aldığımız atıştırmalık çubuk krakerler geldi. Bir yerde oturup krakerlerimizi paylaştık. Hayatımda ilk defa böyle atlanı yiyen kurbağa görmüştüm. 

       
       Gölün ne tarafına giderseniz gidin her tarafından ayrı bi güzellik fışkırıyor. Bu tarafında da Nilüfer çiçekleri. Çok hoşuma gitmişti. Bir kaç tane çekmiştim. Seyirlik....








Şimdilik bu kadar. Kendinize iyi bakın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails