1 Temmuz 2015 Çarşamba

İstemenin Esrarı



      Bazen kitapların içinde kaybolmak istiyorum. Hele de beni kendine bağlayan bir yazar varsa ve her yazdığı farklı kitapta kendini tekrar etmiyorsa zamanımı seve seve onunla değerlendiriyorum. Beni bu yazarla tanıştıran ablama buradan teşekkür etmek istiyorum. Yazarın okumak için üç kitabını ondan aldım. Ve hala vermedim. Aslında okuduktan sonra ablamın kitapları bana vermesine şaşırdım.  Aynı zaman da sevindim de. Çünkü bu kitaplar ödünç verilebilecek kitaplardan değil sadece tavsiye edilebilecek başucu kitaplardan. Benim gibi düşünen pek çok insan olmalı ki elimdekilerin bir tanesi 242. Baskısı diğeri 178. Baskısı. Eğer -içinde bulunduğumuz mübarek ayın etkisiyle de- birine hediye almak istiyorsanız ya da daha önemlisi kendinize pişman olmayacağınız bir güzellik yapmak istiyorsanız bence bu yazarın kitaplarından bir tane almalısınız. Dedim ya ödünç alınabilecek bir kitap değil... 
       
       Muhammed BOZDAĞIN Ruhsal Zeka, Düşün ve Başar ve İstemenin Esrarı kitaplarını okudum.  Zihinsel Şifa ve Sevgi Zekası'nı henüz okumadım. Bolu'ya gittiğimde kitapçıları gezerken Zihinsel Şifa'sına rastladım ve hemen aldım. Ama daha okumadım. Umarım en kısa sürede okurum. Bu yazımda sizin için İstemenin Esrarı'nı seçtim.

       Elime Muhammed BOZDAĞIN "İstemenin Esrarı" adlı kitabını alıyorum, kapağını inceliyorum. Sonra kapağını açıyorum  kabının hemen sol tarafında kıvrılmış bölümünün üst bana bakan yüzünde yazara ait diğer kitapları yer alıyor. Okuyorum ; Sevgi Zekası, Düşün ve Başar, Ruhsal Zeka ve Sonsuzluk Yolculuğu. Sonra Kitabın kapağını kapatıyorum. Kitabın arkasını çeviriyor ve okuyorum;

       "Siz bahar bahçelerinde kanat çırpan çok özel bir ilahi sanatsınız. Yerdekilerin ve göktekilerin nazarında kalbiniz kadar değerlisiniz. Yaradan'dan yola çıkarsanız, tepeden tırnağa sevgiye dönüşürsünüz. Yerde tanınmasanız bile şöhretiniz gökleri kuşatır.

       Başarının bir kanadı hikmetli çalışmak, diğer kanadı hakkıyla istemektir. Yaradan, yalvaran gönülleri boş çevirmez, karşılıksız bırakacağı duayı yaptırmaz. Ne kadar çok vermek isterse, o kadar çok istemek verir. Bir mum isterseniz kendinizi, Bir güneş isterseniz dünyayı aydınlatırsınız." Muhammed BOZDAĞ

       Kelimeler bir araya gelip ve çok güzel iki paragraf meydana geliyor. Daha ilk cümlesinde insanı pozitif bir enerjiyle dolduruyor. İnsanda okuma isteği uyandırıyor. Kitabı okumaya başladıktan sonra kitaba daha çok bağlanıyorum. Yukarda ki satırları okuyup yazarın abarttığı aklınızdan geçebilir. Ama ben tamamen yazarın yazdıklarına katılıyorum. Her bir insan çok değerli. Zira Hadîs-i kutsîde buyruldu ki:"Ben yerime göğüme sığmadım ama mü'min kulumun kalbine sığdım." (K:aliyyu'l-Kârî, Esrâru'l-Merfûa,301) 

     Hep yabancı yazarların kişisel gelişim kitaplarını okurdum. Bizim kültürümüze uygun mu, dinimizle örtüşüyor mu, onların önerdiğini kendi üzerimde deneyebilir miyim, denediğimde dinimize kültürümüze ters düşermiyim gibi düşünceler aklıma gelirdi. Hadi diyelim bu kaygılarımı giderdim.Tabi ki bütün koşullar tam olsa da bu tür kitaplarda geçen ev ödevleri 100% uygulanamaz. Çünkü kendi kendimize oluşturduğumuz aşılmaz engellerimiz var. Yabancı yazar, din, kültür. Bizde o zamanlar henüz bu tür kitaplar yoktu.  Şimdi var şartlar uygun hale getirilse bile yine kendimizden kaynaklanan imkansızlaştırma alışkanlığımızdandan dolayı yine beklenen sonuca ulaşamayız.

       Bu kitap ta diğerleri de bir çeşit kişisel gelişim kitabı. Yazar kendi anılarını da serpiştirmiş. Gayet dozunda. Yazarın çok akıcı, açık ve herkesin anlayabileceği basit bir dili var.

       Peki neden İstemenin Esrarı'nı seçtim. Çünkü kitapta kaliteli, halis niyetle dua etmenin inceliklerinden ve faydalarından  bahsediyor. Dua ederken nelere dikkat edilmesi gerektiğini ayrıntılı açıklamalı örneklendirerek anlatmış. Eee bizde bu ayda diğer aylardan daha çok dua ettiğimizden bu kitap daha faydalı olacağını düşündüm.

       Yazımı bitirirken kitaptan bir kaç satır ekleyeyim. Benim eklediğim satırlar bir çağlayandan etrafa saçılan bir kaç damla olabilir ancak. 

"Geleceğimiz, dileyişlerimizin büyüklüğü kadar yükselecek. Geçmişimizi dualarımız kadar 
temizleyeceğiz. Son Peygamber'in(asm) dediği gibi, "Dua, başa gelmiş ve gelecek her şeye faydalıdır."

"İlahî sevgiye kavuşanlar duayı terk ettiklerinde,mahrum bırakılırlar, başlarına musibetler gönderilir. Ta ki duaya, istemeye ve böylece yükselmeye devam edebilsinler. İnsanın bir şeyleri elde edememesi veya kaybetmesi, ihtiyaç olmasını sağlar. İhtiyaç hali, insanın hayatını ihtiyaçların teşvik ettiği dualarla doludur."

"Ruhanî evrenin inanılmaz görüntüsü, ibadet eden Müslüman'ın hayatına Hz. Peygamber'in (asm) diliyle şöyle yansır; "Namaz kılan için şu üç özellik vardır: Gökten tut ta başının tepesine kadar sevap saçılır. Gökten ta ayaklarına kadar melekler kendisini kuşatır. Eğer namaz kılan, o esnada kiminle konuştuğunu bilseydi yüzünü kıbleden çevirmezdi."

"Dualarınız vesilesiyle yerde gökte milyonlarca melek sizinle ve sizin için dua eder."

"Bilmekle yetinenin kalbine "ben biliyorum" adını taşıyan kapkara bir gurur perdesi örtülür. Yeterince bildiğini sanması, yeni bilgiler öğrenmesini engeller.Bilginler ona öğretmekten kaçınır. Melekler kalbine ilhamı esip onu terk eder. "

"Yeteneklerimiz uygulamalarımızla gelişir. Gerçek başarılarımız diplomalarımızla değil, becerilerimize dayanır. Aldığımız eğitimlere göre değil, sağladığımız katkıya göre değer kazanırız. Sosyal hayatta bize duyulan saygının temelinde bildiklerimizden çok, yaşadıklarımız ve yaptıklarımız yatar. İnsanları yaşantılarıyla hatırlarsınız. Eser üreten çok bilen değil; az da bilse, bildiklerini yaşayandır."

       Biliyorum blog dünyasında üretkenlik konusunda baya tembel biriyim. Bir daha ki Post'umu ne zaman yazarım bilmiyorum. O zamana kadar kendinize iyi bakın. Allah'a (c.c.) emanet olun.

       



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails