Günlerden....... Sıradan bir gün :)

       Her sabah çok erken saatlerde kalkıyorum. Bu bende alışkanlık oldu. Çok güzel bir alışkanlık günün en temiz en taze en berrak zamanları. Evden ayrılana kadar evin işleriyle kendi hazırlığımla ilgilenip çıkıyorum. Yine evden erken çıkmaya çalışıyorum. Malum arabayla iş yerinin önüne kadar gitmek için 45 dk erken çıkmam gerek. Ben 1saat 15 dk önceden çıkıyorum. Sabah en azından bi 30 dk yürüyebilmek için. Sabah yürüyüşünü çok severimde....:) Daha sonra iş işte... Eğlence ile sıkıntı ile yoğunluk ile koşuşturmaca ile en önemlisi değer verdiğin ayrılmaktan korktuğun çok değerli arkadaşlarımla dolu dolu 9 saat... 

       Sonrası..... Duruma göre değişiyor... :)

       Fotoğraflarla  benim 10 dk alan sizin ise bir kaç saniyenizi alan yürüyüşümün yarısına kadar olan bölümde bana eşlik edeceğiniz için şimdiden teşekkürler... :)
     
       Burası yürüyüşümün başlangıç noktası yeşili bol güneş ışığı bol sabahın serinliği de extrası. Yollarda köpeklerini gezdiren benim gibi yürüyüşünü yapan bir kaç kişi var. Nasıl kendinizi burda gibi hissedebildiniz mi? :) Tamam o zaman derin bir nefes alıp başlayalım yürüyüşümüze.

      Yürüyüş yolumuzda baya ıhlamur ağaçları var. O kadar ki Hatta yeni bir iş arkadaşımız başka bir ilden taşındı. Ihlamur ağacını tanımıyornuş. "Burasının yeşili ne kadar bol. Burasının ıhlamurlar şehri olduğunu duydum. Hangileri ıhlamur ağacı acaba?" diye sormuştu. O gün de tevafuk bu ya iş için köylere gitmemiz gerekti. Adım başı ıhlamur ağacı. Bende "yaprakları tersmiş gibi görünen ağaçlar ıhlamur ağacı diye açıkladım. Çünkü uzaktan baktığın zaman en belirgin özelliği bu. Benim ıhlamur ağaçları ile ilgili hatıralarım bitmez. Uzun sözün kısası o kadar nam salmış  :))  Her sene budandığı için bol çiçekli oluyor. Kokusu da muhteşem. Tabi benim bu fotoğları çektiğimde daha çiçekler açmamıştı.Şimdi ise çoktan soldular. :))

       Parkları ve yol kenarlarındaki boş alanları baya güzel çiçeklerle değerlendirmişler. Bu benim çok hoşuma gidiyor. Bu resimleri görünce aaa ne güzel piknik alanları da vardır. Eğer orda olsam Ailemle birlikte  piknik yapar, güzel bir gün  geçiririm diye düşünebilirsiniz. Ama piknik alanları biraz kısıtlı. Olanları da manzarasıyla yeri ile muhteşem.

       Güller de güzelmiş. Ne güzel yaratmış Yaradan. SübhanAllah. Yolumuza devam ediyoruz. (Şimdiye ikinciye açıyorlar. :)))

       Burası şehrin merkezi. Görüldüğü gibi çok sakin görünüyor. Tabi ki zahir aldatıcıdır. Fırtına öncesi sesizlik  gibi. (Tabi ki iyi anlamda. Tüm bu planlı güzellikler insanlar için.)  Bir kaç saat sonra yavaş yavaş kalabalıklaşıyor.

       Sabah saatlerinde gerçekten böyle güneş ışınlarını görebiliyorsunuz. İnanılmaz büyük bir nimet. Kendimi şükretmekten alamıyorum. (Bu son cümleyi yazarken Hz. Süleyman aklıma geliyor. İnşaAllah onunla ilgili kendi düşüncelerimi duygularımı anlatacağım bir yazı yazmayı düşünüyorum.)

       Çiçeklerden saatimiz de var ama çalışmıyor. Bu duruşuyla çok gösterişli ama yeteneksiz birine benzetiyorum. :))  Topumuz da var. :) Bununla da iligili bir hatıram var ama hatıralarımı anlattıkça kendimi çok yaşlı hissediyorum. Hiç gerek yok böyle hissetmeye :))

       Manzaramız da bir harika. Buralarda bizim banklarımız var. Dinlememiz de gerekiyor. Oturup biraz manzaranın tandını çıkartmakta hiç fena bir fikir sayılmaz dimi? Kendinizi benim yerime koyun ve burda oturduğunuzu düşünün. Manzaranın keyfini çıkarın. Benim gitmem gerek. By.